Pablo Escobar kimdir,pablo escobar ölümü, pablo escobar serveti, pablo escobar nasıl öldü, dünyanın en büyük uyuşturucu baronu, Pablo Escobar hayatı, Pablo Escobar ölümü, pablo escobar hikayesi vb.. biyografi makaleleri için aliskanlik.com

Pablo Escobar Kimdir

Dünya’nın gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Pablo Escobar zaman içinde doğup büyüdüğü Medellin kentini de dünyanın en önemli uyuşturucu merkezlerinden bir tanesi olarak tanıtmayı başardı. Escobar hakkında sayısı bilinmeyen kitaplar yazıldı, filmler çekildi. Hatta kendisi ile ilgili birçok şarkı dahi yazıldı. Bütün bunlar onun tüm dünyada popülerliğinin artmasına da sebep oldu. Bu yazımızda dünyanın en büyük uyuşturucu baronu olan Pablo Escobar kimdir hakkında bilinmeyen enteresan gerçekleri bulabilirsiniz.

Pablo Escobar Hayatı

Pablo Escobar hayatı son derece mütevazı bir ailenin çocuğuydu. Babası bir çiftçi annesi ise öğretmendi. Genç yaşlardan itibaren adı çok çeşitli suçlarla anılmaya başlandı. İşlediği ilk suç ise sahte diploma basmak ve bunları yakın çevresine satmak oldu. Ancak bu ilerleyen dönemlerde işleyeceği suçların yanında son derece masum kalıyordu. Zaman içinde mezar taşlarını çalmaya başladı, pek çok müzik mağazasını soyarak pahalı enstrümanları çaldı ve bunları satmaya başladı. Her geçen gün işlediği suçların büyüklüğü artıyordu. Son olarak ise lüks otomobilleri çalıp satma işine girdi. Bütün bunların peşinden ise asıl tanındığı iş olan uyuşturucu kaçakçılığına başladı. Bakıldığı zaman işlediği her suç bir sonraki işleyeceği suçlar için gerekli sermayeyi kazanmasına sebep oldu.

Pablo Escobar Serveti

Uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı zamanların en kazançlı döneminde sadece bir hafta içinde 420 milyon dolar gibi inanılmaz bir para kazanmaya başladı. Bu onu Medellin şehrinin en zengin lideri yaptı. Bununla birlikte pek çok kişi Escobar’ın son derece yardımsever bir kişi olduğundan da bahsetmekte. Kazandığı paranın önemli bir bölümünü fakirlere ve muhtaçlara dağıttı biliniyor. Bu paranın yaklaşık olarak 25 milyar dolar olduğu konuşulmakta. Yaşam tarzı tamamen lüks üzerineydi. Arabalar, partiler, özel uçaklar ve milyar dolarlık evlere düşkünlüğü vardı. Bir rivayete göre küçük kızının üşüdüğü için hiç gözünü kırpmadan 2 milyon doları şöminede yaktığı söylenir. Bunun yanı sıra Kolombiya hükumetinin ekonomik olarak zor bir dönemde olduğu 80’lerde hükumete, borcunu ödemesi için 10 milyar dolar vermeyi dahi teklif etmiştir. Pablo Escobar’ın zenginliğini en iyi şekilde açıklamak kazandığı paraları doğru düzgün bir şekilde harcayamadığı söylemek olacaktır. Kazandığı para o kadar çoktu ki, bu paraları güvenli olarak görmediği bankalarda saklamak yerine yaptığı depolarda saklıyor ya da tarlalara gömüyordu. Sonradan açıklama yapan kardeşi ise saklamak için tarlaya gömülen 2,1 milyar dolar paranın fareler tarafından yendiğini söyledi.

Lüks evleri bir yana dursun Pablo Escobar serveti içinde bilinen birkaç tanesi sarayı vardı. Öyle ki bu saraylarda çok fazla zaman geçirdiği dahi söylenemez. Bilinen en önemli mülkü ise Hacienta Napoles adıyla bilinen toplamda 7000 dönüm büyüklüğünde bir mülk olmuştur. Burası o kadar büyük bir alana yayılmıştır ki içinde bir futbol sahası, bir hayvanat bahçesi, bir golf sahası ve pek çok yapay göl bulunuyordu. Ayrıca burada bulunan değerli klasik otomobil koleksiyonu rakip karteller tarafından tahrip edildiği sadece kalıntıları mevcuttu. Mülkün girişinde ise Amerika’ya yaptığı ilk kaçakçılıkta kullanılan uçağı koymuştu. Burası daha sonra atıl bir duruma düştü zaman içinde de halk tarafından yağmalanan bir yer oldu.

Pablo Escobar Hikayesi

Çok para beraberinden gereksiz olarak görülen şeylerin de ortaya çıkmasını sağladı. Escobar kendisine ait özel bir hayvanat bahçesi yaptırdı. Bu hayvanat bahçesinin içinde zürafalar, develer ve filler olmak üzere inanılmaz çeşit ve sayıda hayvan bulunuyordu. Bazı kaynaklar burada toplamda 200 adet hayvanın olduğunu söylemekteler. Escobar öldükten sonra burada yaşayan hayvanlar yakın bölgelerdeki hayvanat bahçelerine transfer edildiler. Transfer edilemeyen hipopotamlar ise burada yaşamaya bırakıldılar. Çiftleşen bu hayvanların sayısı zaman içinde 40’a kadar yükseldi.

Pek çok kişi Pablo Escobar hikayesi‘ni Robin Hood ile eşleştirmekte. Zenginden alıp fakirlere dağıtması bu yönüyle aynı görünse de parayı kazanma şekli aslında bir suçtu. Yaptığı yardımların asıl amacı ise Kolombiya halkının gönlünü kazanmak ve halkı arkasına almaktı. Bunda başarılı da oldu. Halkın kendisini daha iyi tanımasını sağlamak için sadece yardım etmedi, aynı zamanda çeşitli organizasyonlara da sponsor oldu. En bilinen sponsorluğu ise bir futbol takımına yaptığı sponsorluktu. Zenginlerle ve siyasilerle her zaman arasını iyi tuttu. Bu sayede 1982 yılında yapılan seçimlerde sandalye dahi kazandı. Tam siyasete atıldığı diye düşünülürken işlediği suçlar kanıtlarıyla birlikte yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu durum istifa etmesine sebep oldu. İstifa etmesinin sorunlusu olarak gösterilen Adalet Bakanı çok geçmeden bir suikast ile öldürüldü.

Karşılaştığı önemli sorunları çözmek için genellikle sorunu yaratan kişileri öldürme yolunu seçiyordu. Bu nedenle de acımasız bir kişi olduğu bilinmekteydi. Kullandığı yöntem genellikle insanları kafasından tek kurşunla vurmaktı. Kaçakçılık yaptığı dönem boyunca pek polis ve siyasiyi öldürttü. Öldürttüğü kişilerin toplam sayısının 4000 civarında olduğu tahmin edilmekte. 1989 yılında içinde 100 kişi bulunan bir uçağı sırf yolculardan bir tanesinin muhbir olduğunu düşündüğü için bomba ile havaya uçurdu. Kurtulan olmadı.

 Pablo Escobar Nasıl Öldü

Hükumet ile arasındaki sorunlar ve işlediği suçlar iyice gün yüzüne çıktıktan sonra teslim olma konusunda bir pazarlığa başladı. Kendi hapishanesini inşa edip burada cezasını çekmeyi önerdi. Bu son derece garip bir durumdu. Ancak böyle bir şey olursa teslim olabileceğini söyledi. İşin tuhaf tarafı ise Kolombiya hükumeti bu teklifi kabul etti. Bunun üzerine La Cathedral adında içinde gece kulübü dahi bulunan son derece lüks bir hapishane yapıldı. Gece kulübü bir tarafa dursun burası, futbol sahası, sahuna, şelaleler, bilgisayarlar gibi her türlü lüksü barındıran bir yerdi. Escobar burada cezasını çekerken de suç işlemekten geri kalmadı. Kartel üyelerine işkenceler yapmaya başladı ve içlerinden bazılarını öldürdü. Bu gelişmelerden sonra Escobar’ın normal bir hapishaneye transfer edilmesi için çalışmalara başlandı. Ancak bunu haber alan Escobar 1992 yılının Temmuz ayında bir anda ortadan kayboldu.

1993 yılında ortadan kaybolmasının hemen ardından Amerika Birleşik Devletleri de olaya katıldı ve rakip kartellerle birlikte ortak bir arama çalışması başlatıldı. Escobar’ın görüldüğü yerde öldürülmesi emri verildi. Pablo escobar kaç yaşında öldü 44 yaşına bu şartlar altında giren Escobar’ın gizlenirken bile kutlama yaptığı sonradan anlaşıldı. Saklandığı yerin bulunması çok uzun sürmedi. Pablo Escobar nasıl öldü merak edenler ise Kolombiya hükumet güçleri Escobar’ı saklandığı binada kıstırdı ve binaya operasyon düzenledi. Escobar bunun üzerine binanın çatısına çıktı. Güvenlik güçleri ve Escobar arasında bir koşuşturma başladığı sırada Pablo Escobar ölümü tek kurşunla vuruldu ve hayatını kaybetti. Olayın üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala pek çok kişi Escobar’ın ölmediği düşünüyorlar. Ancak Escobar hayattayken “Amerika’da bir hücrede olmak yerine Kolombiya’da bir mezarda olmayı tercih ederim” demiştir.