Fidel Castro Sözleri-Fidel Castro Kimdir-Fidel Castro Hayatı

Fidel Castro sözleri, Fidel Castro kimdir, Fidel Castro hayatı,  Fidel Castro’nun bilinmeyen özellikleri, Fidel Castro suikastı, Fidel Castro puro vb..biyografi makaleleri için aliskanlik.com

Fidel Castro Kimdir

Dünya tarihinde yer etmiş önemli liderlerden bir tanesi olan Fidel Castro, neredeyse 66 yılın boyunca Küba’nın herkes tarafından sevilen lideri olarak dünya sahnesinde yer aldı. Tüm dünya tarafından sevilmesinin en önemli sebeplerinin başında ise hem Küba devrimi sonrası ülkenin kalkınmasını sağlaması hem de Amerika Birleşik Devletleri gibi bir süper gücün dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptığı eylemlere sert tepki gösteren ender liderlerden bir tanesi olmasıydı. Fidel Castro görevde kaldığı süre boyunca tam 10 Amerikan başkanı değişti. Castro, bu başkanların tamamı için ülkesini diktatörlükle yöneten acımasız bir diktatör olarak görüldü. Ancak önemli sayıda insan da Castro’nun özgürlüklerden yana ve Küba halkının her bireyinin eşit şartlarda yaşamasını amaçlayana bir devlet adamı olduğunu düşünüyordu.

Fidel Castro Hayatı

Bu durum kulağa oldukça garip geliyor. Amerika düşmanı bir kişinin Amerika tarafından kahraman ilan edilmesi, elbette ilk başlarda Amerika’nın çıkarlarına yarayan işler yapmış olmasından kaynaklanıyordu. Castro göreve gelmeden öne Amerika için önemli bir tehdit olan Fulgencio Batista’nın rejimini devirdi. Bu olayın sonucunda ise Amerika tarafından bir kahraman olarak görülmeye başlandı. Bu kahramanlık o kadar çok yankı buldu ki, Amerika’nın ünlü televizyon yapımcılarından bir tanesi olan Ed Sullivan, Castro ile bir program yapmak için Küba’ya gitti. 100 kişilik silahlı asker tarafından korunan bir evde Castro ile bir program çekimi yapıldı. Castro, Amerika için o kadar önemli bir kişi olmuştu ki programın sunucusu olan Ed Sullivan onu bir rock yıldızı gibi tüm program boyunca övdü. Hatta onu içinde iyilik olan genç bir asker olarak nitelendirdi. Bu program Castro’nun konuk olduğu tek Amerikan programı değildi. Hemen peşinden Castro bu sefer daha ciddi bir haber programı olan Face The Nations adındaki bir haber programın da katıldı.

Fidel Castro’nun Bilinmeyen Özellikleri

Fidel Castro denildiğinde akla ilk gelen şey onun kendine has olan sakalıydı. Aslında Castro’nun sakalları sık değildi. Bu yüzden uzadıkça tıpkı bir saç gibi kıvırcık bir hal alıyordu. Bu da sakalının karakteristik olmasını sağlıyordu. Benzer bir şekilde tarihteki ünlü isimlerden Abraham Lincoln ve Karl Marx da tıpkı Castro gibi sakallarıyla bilinirler. Castro’nun sakalının bu şekilde olması elbette bilinçli bir şekilde tercih edilmemişti. Sierra Maestra dağlarında savaştığı sırada, orada bulunan diğer devrimci arkadaşları gibi Castro’nun da tıraş olma ihtimali çok zayıftı. Bu yüzden askerlerin sakalları uzamıştı. Zaman içinde ise Castro bu sakallarıyla ün yaptığı için kesmedi ve tam 70 yıl boyunca sakallı imajını korumayı başardı. Sadece 26 Temmuz Harekâtı sırasında casusların kendisini tanımaması amacıyla 6 aylık bir sürede sakallarını kesmiştir. 70 yıl boyunca sakalsız kalmadığı tek dönem de bu 6 aylık dönem olarak bilinir.

Fidel Castro Puro

Castro, bir hedef olarak oldukça belirgin özellikler taşıyordu. Sakalı, şapkası, askeri kıyafeti, uzun boylu olması gibi özellikleri onun hedef olarak diğer kişilerden ayırt edebilmesini kolaylaştıran özellikleri arasındaydı. Nitekim pek çok defa Amerikan İstihbarat Teşkilatı tarafından kendisine suikast girişimde bulunuldu. Ancak bu girişimlerin tamamı başarısızlık ile sonuçlandı. Kübalı yetkililer tarafından yapılan resmî açıklamalara göre Fidel Castro hayatı boyunca toplam 634 defa suikast girişiminde bulunuldu. Bu girişimlerin neredeyse tamamına ait kayıtlar yine Küba devletinde bulunuyor. Bu girişimlerin arasında diğerlerinden biraz daha önce çıkan garip girişimler de vardı. Castro’nun dalgıçlık konusundaki yetenekleri biliniyordu ve vakit bulduğunda dalış yapıyordu. Bu dalışlardan bir tanesi sırasında Amerikan İstihbarat Teşkilatı tarafından Castro’nun dalış yaptığı bölgede bulunan deniz kabuklarının içine patlayıcı yerleştirildi. Bununla da kalmayıp dalış sırasında kullandığı tüplerin içine zehirli gaz dolduruldu. Ancak bu suikast girişimlerinden önceden alınan istihbarat sayesinde kurtuldu. Diğer bazı enteresan suikast girişimlerinde ise içinde zehirli bir iğne bulunan dolmakalem ve yine içine patlayıcı saklanmış purolar kullanıldı. Bu iki obje de Castro’nun en çok kullandığı objelerdendi.

Fidel Castro Purosu

Castro dendiğinde akıllara gelen ilklerden bir tanesi de onun ünlü purosudur. Sakalı onu ne kadar açıklıyorsa Fidel Castro purosu da aynı şekilde onunla özdeşleşmişti. Bu açıdan purolara suikast girişimleri için tercih edildi. Castro’nun puro içmesinin ya da puroyu ağzında tutarak bu şekilde fotoğraflar vermesinin altında tabi ki başka şeyler de vardı. Küba, dünyanın bir numaralı puro üreticilerinden bir tanesi. Dünyanın pek çok ülkesi Küba’nın yüksek kalite purolarından ithal etmekte. İşte bunun altında aslında gizli bir Küba reklamı bulunuyordu. Cohiba Esplendidos markası Castro sayesinde dünyanın en ünlü puro markalarından bir tanesi haline geldi. Bir gün yakın korumalarından bir tanesinin içtiği puronun aromatik kokusu Castro’nun dikkatini çekti. Korumasının yakın arkadaşı tarafından üretildiğini öğrendiği bu puro için bir fabrika açmaya karar verdi. El Laguito puro fabrikası Cohiba Esplendidos purolarının dünya tarafından tanınmasına sebep oldu. Castro uzun yıllar puro içmeye devam etti. Ancak 1985 yılına gelindiğinde dünyada gittikçe büyüyen sigara karşıtı sağlık hareketlerinden bir tanesine dahil oldu ve yaklaşık olarak 45 yıl boyunca kullandığı puroyu bıraktı.

Fidel Castro Sözleri

Pek bilinmese de Fidel Castro sıkı bir kitap okuyucusuydu. Fidel Castro sözleri edebiyat için önemli bir baBunula birlikte dönemin ünlü yazarları ile de sıkı arkadaşlıklar kurdu. Özellikle Amerikalı Nobel Ödüllü Edebiyatçı Ernest Hemingway ile dostlukları ileri seviyedeydi. Hemingway’in Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabında yer verdiği savaş taktiklerini gerçek hayatta uyguladığını söylemişti. Hemingway’in Küba’da bir evi bulunuyordu. Bu sayede iki arkadaş sık sık bir araya gelme fırsatı yakalıyordu. Enteresan bir şekilde bu kadar sık birlikte vakit geçiren bu ikiliye ait kayıtlara geçmiş sadece tek bir adet fotoğraf karesi mevcuttur. Bu fotoğraf karesi 1960 yılında Castro’nun Hemingway için düzenlenen bir balıkçılık yarışmasında çekilmiştir. Castro aynı şekilde dönemin önemli şairlerinden bir diğeri olan Şilili Pablo Nemruda ile de sıkı bir dostluğu bulunmaktaydı. Nemruda, Castro’ya büyük bir hayranlık duymaktaydı ancak birlikte katıldıkları bir toplantı sırasında Castro’nun orada görevini yapmakta olan bir fotoğrafçıya karşı tutunduğu kaba davranış karşısında şaşırdığını da verdiği röportajlardan bir tanesinde dile getirmiştir.

Fidel Castro Suikastı

Enteresan bir şekilde Castro’nun bir Amerikan sporu olan beyzbola hayranlığı vardı. Öyle ki Castro, gençlik dönemlerinde beyzbol oynarken Amerikan Beyzbol Ligi takımlarından bazı gözlemciler onun oyununu görmüşler ver kendisini Amerikan Beyzbol Ligine transfer etmek için girişimlerde dahi bulunmuşlardı. Elbette bu bir şehir efsanesi. Bir diğer şehir efsanesi ise Washington Senatörlerinden Joe Cambria’nın Castro’nun Amerika Beyzbol Liginde oynaması için onunla görüştüğü ama bir türlü ikna edemediği yönünde. Kayıtlara bakıldığında 1934-1944 yıllarını kapsayan 10 yıllık okul dönemde Castro’nun spor alanında oldukça başarılı olduğu görülüyor. Sadece beyzbolda değil aynı zamanda atletizm, yüksek atlama, basketbol ve masa tenisi sporlarında da oldukça başarılı olduğu bilinmekte. İlerleyen dönemlerde Castro’nun sporcu kişiliği bilindiği için pek çok spor müsabakasının açılışını yapmış ya da bazı müsabakalarda hünerlerini izleyenlere göstermiştir. Bunlardan en bilineni ise 1959 yılında Rochester Red Wings ve Havana Sugar Kings arasında oynanan beyzbol maçı öncesinde birkaç atış yapmasıdır. Bu sayede izleyenlere yine beyzbol konusundaki yeteneğini göstermiştir. Castro’nun sporla olan bağlantısı sadece bu kadar değildi. Pek bilinmese de Küba milli beyzbol takımının en büyük destekçisi ve onursal başkanı olmasaydı. Bu sayede ulusal takıma her türlü maddi ve manevi desteği veriyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu