Neden Kabus Görürüz

Neden kabus görürüz, rüyada karabasan görmek, rüyada karabasan görmenin nedenleri, uyku felci nedir vb… akla takılan soruları sizler için hazırladık.

Neden Kabus Görürüz

Uykunuzdan kan ter içerisinde, kalbiniz göğsünüzden fırlayacakmış gibi çığlık atarak uyandığınız oldu mu? Ya da boğulma hissiyle…

Gördüğünüz kabus ya da karabasandır. Keşke sadece güzel, rengarenk rüyalar görsek ama bazen bizi derinden sarsabilecek kadar etkili kabus ya da karabasan da görebiliyoruz. Kabusların nedenleri arasında stres, travmatik deneyimler, duygusal güçlükler, kullanılan ilaçlar veya hastalıklar sayılabilir. Bununla birlikte günlük hayatında bunlara benzer hiçbir sorunu olmamasına rağmen sık sık kabus gören insanlar da vardır. Son çalışmalar, bu insanların ortalamaya göre çok daha açık, hassas, inançlı ve duygusal olduklarını gösterir.

Uyku ve rüyada, beynin çağrışımla ilgili işlevlerinin arttığı görülür. Neden-sonuç ilişkisi rüyalarda bazen korunabildiği halde, genellikle algısal değişimlerle bozulur. Bir kişi birçok kişi olabilir; zaten rüyaların uyku sırasında görülen halüsinasyonlar (varsanılar) olduğu ama bu halüsinasyonların bilgi organizasyonu, gereksiz bilgileri unutma, uzun süreli hafızanın yerleşmesi, günlük psikolojik sorunların halledilmesi açısından çok önemli olduğu iddia ediliyor.

Uyku Evreleri Nelerdir

REM (rapid eye movement), uykunun evrelerinden biri olup uykunun sonuna doğru süresi uzayan bir dönemdir. Hızlı göz hareketleriyle belirlenen bu dönem rüyaların da yoğun dönemidir. REM uykusu engellendiğinde insanlarda halüsinasyonlar ve düşünce hataları ortaya çıkar. Süreğen fiziksel hastalıklar, ağrılar söz konusu olduğunda kişinin rahatsız uyuması ve rüyalarının iç açıcı olmaması olağandır. Bazen de rüyalar hastalığın habercisi olabilir. Örneğin, duygu durum bozukluğu olan bir hasta hermanik dönem öncesinde rüyalarında sürekli koşan bir beyaz at tarif edebilir. Bu gaipten bir haber değildir aslında. Beyinde meydana gelen biyolojik değişimlerin göstergesidir.

Depresyon, şizofreni, kaygı bozuklukları ve diğer psikiyatrik hastalıklarda sıklıkla kabus görülür ve tedaviyle bu durumun düzeldiği görülür. Kabus görmek, rüyalardan biraz daha farklı bir durumdur. Bunu özetle rüya psikozu olarak adlandırabiliriz. Uyku esnasında limbik sistemdeki enerji yoğunluğunun kontrolsüz bir şekilde salıverilmesi söz konusudur. Bu patolojik enerji yoğunluğu, ön korteksin hiçbir müdahalesi ve kontrolü olmadan iç dünyamıza yansır. Limbik sistemdeki merlkezlerin anormal kontrolsüzlüğü, girift bir şekilde birbirine kare hâlinde uykuda tezahür eder.

Bazen rüyamızda bağırsak bile sesimizin çıkmadığını görürüz. Ölümden dönmüş gibi uyanırız ve tekrar uyumamız mümkün olmayabilir. Bu durum kenleri, travmatik üst üste yaşanan kayıplar olabilir. Kave çok yüksekse ve kişinin korkuları varsa zamanla panik atağa çevirebilir.

Tekrarlayıcı kabuslar sıklıkla posttravmatik hastalarda olur. Erişkinlerin sıklıkla tekrarlayan rüyalarında tehlikeli bir durumla karşılaşma; tuzağa düşürülme; volkanik patlama gibi doğal afetler; dişinin düşmesi, kaybolması şeklinde rüya içerikleri vardır. Kabus içeriği korkunç rüyalardır. Çocukluk yaşlarda daha sık yaşansa da ileri yaşlarda da gözlenir.

Uyku Felci ve Karabasan

Kabus hoş olmayan duygular yaşatan, tekrar yaşamaktan endişe duyulan bir durumdur. Kabus esnasında EEG’de beynin ön bölgesinde hızlı beta dalgaları belirlenmiştir. Hoşa gitmeyen durumlar için bazen, “Kabusum oldu”, deriz. Sıklıkla hayatın bunaltılı, çatışmalı döneminde kabuslar rüyalarımıza konuk olurlar. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan kabuslar, yetişkin yaşlarda yaşam boyu bakıldığında kadınlarda %92, erkekler de %85 oranında gözlenmiştir.

Kabuslar daha çok uykunun ikinci yarısında yani gece yarısından sonra olurken karabasan uykuya dalmak üzereyken üzerinde bir ağırlıkla hareket edememe duygusu, yogun korkuyla yaşanır ve kısa sürede de düzelir. Kabuslar uyanınca hatırlanır ve kabusa kaldığı yerden devam etme korkusuyla tekrar uykuya dalmak güçleşir.

Karabasan esnasında insanın üzerinde tarifsiz bir ağırlık hissedilir. Nefes almak zorlaşır; kişi bağırmak, seslenmek ister ak bunu yapamaz. Ellerini ayaklarını oynatamaz. Aslında kişi uyku ile uyanıklık arasında bir yerdedir. Kimi bilimsel yorumlara göre insanlar REM uykusundan birden uyandıklarında henüz beynin kaslardaki hareketsizlik emirleri kalkmamıştır. Normalde insanlar uykuya geçtiklerinde gördükleri rüyaların etkisiyle kol ve bacaklarını hareket ettiremez; beyinleri kaslarını bir nevi geçici felç durumuna getirir yani bir çeşit uyku felci devreye girer. İşte bu yüzden kişi uyandığında kol ve bacaklarının hareketlerini uykudayken frenleyen merkez henüz devre dışı kalmadığından hareket edemez, ses çıkaramaz.

Bilimsel olarak “uyku felci” şeklinde açıklanabilen karabasanın, halk arasında çok çeşitli yorumları vardır. Alman kültüründe karabasana “cadı basması” denir. Her ne şekilde yorumlanırsa yorumlansın, karabasanın insanı çok rahatsız eden bir durum olduğu bir gerçektir. Bilimsel yaklaşımla bunun “uyku felcinden kaynakladığı” söylenebilir. Uyku felci, insan organizması içinde mutlaka gerekli bir durumdur; çünkü uyku felci olmasaydı, insanlar rüyalarındaki hareketleri uykudayken yapmaya çalışır ve hem birçok kol ve bacak yaralanmalarına neden olabilirdi.

 

 

Kaynakça:

Yakamoz Yayınları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu