İstanbul İçin Daha Büyük Deprem Senaryoları
İstanbul İçin Daha Büyük Deprem Senaryoları İstanbul’da hali hazırda şu an dahi yazıyı kaleme aldığımızda Kandilli Rasathanesi’nden küçük bir sarsıntı bilgisi ajanslara geçildi. Aslında bu, İstanbul için beklenen büyük depremin habercisi olabilir de olmayabilir de. Net bir şey söylemek sadece tarih açısından yanlış olacaktır. Nitekim İstanbul için 7 büyüklüğünde bir depremin olması bekleniyor.
İstanbul İçin Daha Büyük Deprem Senaryoları
Bunun sadece deprem uzmanları ve sismoloji uzmanları tarafından değil, Fizik dersini ve Coğrafya dersini az çok bilen kişilerce de bilinmesi gayet normaldir. Zira tarihi her ne kadar belli olmasa da, Marmara denizinde iç içe geçmiş bulunan fay hatlarındaki enerji boşalmak zorunda. İstanbul İçin Daha Büyük Deprem Senaryoları Ve bunun için de deprem olmak zorunda. Çünkü deprem bir sarsıntı değildir, enerjinin açığa çıkma durumudur.
Teknik detaylara pek girmeden yüzeyli anlatmak istiyoruz. Ve bunu ifade ederken de insanları zan altında bırakmak veya korkuya sevk etmek gibi bir kastımız asla olamaz. Sadece bunu kabul ederek yaşamak gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Sürekli olarak diken üstünde yaşamak, hem psikolojinizi bozacak hem de huzurunuzu olumsuz etkileyecektir. Bundan dolayı normal hayatınıza devam etmeniz hem sizin hem de sevdikleriniz için en iyi seçim olacaktır.
İstanbul Depremi Bir Enerji Boşalmasıdır
İstanbul depremi er ya da geç olacak. Bunun için bir uzman veya müneccim olmaya gerek yok demiştik. Evet bu kesinlikle görünüyor. Çünkü Marmara denizinin altındaki sismik çalışmalar, buradan güçlü bir enerji birikimi olduğunu gösteriyor. Ve bu enerji birikiminin bir yerlerden çıkması gerekiyor. Körfeze en yakın noktalardan biri Adapazarı bir diğer ise İstanbul. Bu noktalardan birinden büyük bir enerji çıkışı olmak zorundaki fay hatları iç içe girmiş görüntüsünden kurtulsun. Bununla birlikte, sismik araştırmalar gösteriyor ki; Türkiye’deki fay hatları çok kırılgan. Yani Japonya’daki gibi değil. Japonya’da her ne kadar depremler olsa da; Tsunami ile birlikte enerji birkaç alana yayılıyor. Ama Türkiye’de tsunami ile enerji çıkışı durumu olmadığı için sadece deprem ile bunun sağlanması gerekiyor. Ve bu da daha güçlü şiddetlerdeki depremleri ne yazık ki kaçınılmaz hale getiriyor.
Peki Nasıl Hareket Etmeliyiz?
Öncelikle yaklaşık 18 milyon nüfusu ki bu sayıya turistlerin ve sığınmacıların sayısı eklendiğinde 30 milyonu buluyor, bu nüfusun bir kısmının artık farklı şehirleri tercih etmelerinin zamanı geldi. Her ne kadar kurulu düzen ve yaşam alanı gibi durumlar söz konusu olsa da, hem kendi can güvenliğiniz hem de sevdiklerinizin can güvenliği için bunu yapmalısınız. Burada, nüfus ile depremin belki doğrudan ilişkisi olmayabilir ama depremin etkisi ile doğrudan etkisi büyük. İstanbul İçin Daha Büyük Deprem Senaryoları Yani, ne kadar az nüfus, o kadar az can kaybı, o kadar az hasar anlamına gelecektir. Çünkü gerçekten de artık İstanbul, alması gerekenden çok fazla nüfus almaya başladı. Bu da geniş bir alana yayılmanın yerine onlarca katlı apartmanların dip dibe yapılmasına neden oluyor. Doğal olarak depremin etkisi de yan yana dizilmiş tek katlı müstakil evlere göre daha fazla oluyor. Bu kadar nüfusla da yan yana müstakil ev İstanbul için epey büyük bir beklenti anlamına gelecektir.
Nüfusun hızla farklı şehirlere iletilmesi ve yeni göçlerin artık önüne geçilmesi İstanbul depremi ile mücadelede çok önemli. Ama bir diğer çok önemli olan şey ise; eğitim. Evet! Doğru bir deprem eğitimi ve deprem anında nelerin yapılacağına dair ipuçları, büyük hayat kurtarıcı etkiler yaratabilir. Ama her ne kadar eğitim verilse de her ne kadar tatbikatlar verilse de, o anki ruh hali insana bunları hatırlatmıyor. Ve ne yazık ki kimse o anda yapabileceklerini hatırlayamıyor ve kaçmanın ya da atlamanın daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyor. Aslında bu hepimiz için geçerli. Hemen ortamı terk etmek bir nevi refleks olarak kabul edilebilir. “İnsanlar, kurtuluş yollarını aramaktan çok, kaçış yollarına başvururlar.” Bu durum insanların fıtratlarının bir gereğidir. Ve bu yüzden eğitim de kimi zaman çözüm olmuyor. Fakat, tatbikatlar ve eğitime devam, en azından etkisi az da olsa işe yarayabilir. Deprem sözleri Buna devam etmek gerekir. Ama yine en başa dönecek olursak; kabullenmek ve deprem bölgelerini terk ederek ülkenin kalan bölgelerine yayılmak en doğru yaklaşımlardan biri olacaktır.