Depremin Göstergeleri
Depremin Göstergeleri Depremin tahmin edilebilmesi için gerekli şartlar neler ve tahmin edilme olasılığı nelere bağlı sorusuna da cevap arayacağız. Tüm bu çerçeve içinde hayvanların depremi hissetmesi, deprem ve teknoloji, tsunami erken uyarı sistemi, deprem sıcaklık ilişkisi, deniz suyundaki hareketler gibi konular işlenecektir.
Depremin Göstergeleri
Depremin göstergeleri başlığı altında deprem önceden tahmin edilir mi eğer tahmin ediliyorsa bunu kimler neye bakarak tahmin ediyor sorusuna cevap arayacağız. Depremin Göstergeleri Ayrıca depremin tahmin edilebilmesi için gerekli şartlar neler ve tahmin edilme olasılığı nelere bağlı sorusuna da cevap arayacağız. Tüm bu çerçeve içinde hayvanların depremi hissetmesi, deprem ve teknoloji, tsunami erken uyarı sistemi, deprem sıcaklık ilişkisi, deniz suyundaki hareketler gibi konular işlenecektir.
Deprem Nedir Nasıl Oluşur?
Deprem yer kabuğunu oluşturan plakaların hareketi ile ortaya çıkan enerjinin yer yüzeyinde titreşimler yapmasıyla oluşan jeolojik kökenli bir doğal afettir. Deprem Nedir Nasıl Oluşur? Fay hatları ile etki alanları bilinen son derece yıkıcı can ve mal kayıplarına sebep olan büyük bir doğal afettir. Depremin Göstergeleri Depremin şiddetini ve yerini ölçen alete sismograf, bu bilime ise sismoloji denir. Plaka tektoniği araştırmaları depremin en önemli oluşum sebebini ortaya koyan araştırmalardır.
Deprem Önceden Tahmin Edilir mi?
Her ne kadar deprem bilimi diye bir şey varsa da bu bilim depremi önceden tahmin etmek için değildir. Depremin Göstergeleri Sismoloji ismi verilen bu bilim yerin altındaki yapıyı ve hareketleri izler ve inceler. Amacı depremi önceden tahmin edebilmek ve ortaya net bir zaman koyabilmek olsa da şuan ki vardığı noktada önceden tahmin edemez. Ancak araştırmalar sonucu elde edilen veriler bir takım kesin olmayan tahminler ortaya koyabilir. Yine de bu tahminler olası bir depremin hangi gün olacağını ortaya koyamaz. Şimdilik bu tahminler sadece 10 yıllara varan ve kesin olmayan zayıf tahminlerdir. Deprem Önceden Tahmin Edilir mi? Bu tahminler ne kadar zayıf olursa olsun yine de önemli veri ve analizler sonucu elde edilmiş bulgulardır. Şöyle ki deprem bölgesi olarak bilinen bir coğrafyada daha önce gerçekleşen depremlerin kronolojik sıralaması ve tekrar sıklığı ile yerin yapısında meydana gelen değişimlerin incelenmesi zayıfta olsa dikkate değer tahminleri ortaya koyabilir.
Tsunami Erken Uyarı Sistemi Nedir?
Tsunami deniz ve okyanus gibi su kütlelerinin tabanında levhaların hareket etmesiyle oluşan titreşimlerin yaptığı dalgalardır. Yani deniz içinde meydana gelen depremin denizde yaptığı dalgalara tsunami denir. Tsunami Erken Uyarı Sistemi Nedir? Tsunami dalgaları depremden daha sonra kıyıya ulaştığı için bu dalgaların kıyıya yapacağı etki önceden bilinebilir. Deprem önceden bilinmese bile depremin etkisiyle ortaya çıkan dalgaların kıyıya gelme süresi önlem almak için zaman kazandırıyor. Dolayısıyla tsunami erken uyarı sistemi sayesinde can ve mal kayıpları alınan önlemlerle en aza indirilebilir.
Deprem Öncesinde ve Anında Ortaya Çıkan Durumlar
Deprem her ne kadar önceden bilinmese de öncesinde ve oluştuğu anda beliren durumlar bir takım veri ip uçları oluşturuyor. Deprem Öncesinde ve Anında Ortaya Çıkan Durumlar Depremden bir kaç gün önce gözlemlenen deniz ve göl suyu seviyelerindeki değişimler, deprem anından bir kaç saat önce hayvanların gösterdiği alışılmışın dışındaki davranışlar tahmin için ip uçları olabilir. Depremin Göstergeleri Ayrıca deprem anında havada oluşan ışık hüzmeleri ile havadaki değişik gaz kokuları da şuanlık bilimsellik taşımasa da ileriye ışık tutmaktadır. Ayrıca yine bilimsel olmasa da sıcaklık ile deprem arasında bir bağlantının olabileceği düşüncesi de bu araştırmalarda dikkate değer olgulardır.
Tüm bu bilimsel olan ve olmayan verilerin analizleri şimdi olmasa bile ilerde teknolojinin ve bilgi birikiminin sayesinde depremin önceden tahmin edilebileceğini insanoğluna gösteriyor olabilir. Şimdi bu verilerin ne anlamlara gelebileceğini biraz analiz edelim.
Depremden Önce Deniz Suyundaki Değişimler
Depremden bir kaç gün önce deniz yada göl sularında değişim olduğu gözlemlenmiştir. Depremden Önce Deniz Suyundaki Değişimler Bu değişimin depremle ilişkisi henüz bilimsel bir tabana oturtulamamış olsa bile bunun tesadüf olmadığı da ortadadır. Deniz ve göllerdeki bu değişimleri su seviyelerinin değişmesi, su sıcaklığının ani değişimi, Denizdeki canlıların karaya vurması ve olası olandan daha büyük dalgalar şeklinde maddelendirebiliriz.
Tüm bu farklı durumlar genellikle depremden bir kaç gün önce ortaya çıkmıştır. Aslında ortaya çıktığı ve gözlemlendiği an deprem bir çoğunun aklına gelmez. Ancak deprem olduktan sonra öncesinde gözlemlediği bu durumu hatırlar. Bilimsel olarak da kesin bir şey ortaya koyulamamıştır.
Bilimin bu konuda henüz varabildiği nokta jeolojik kökenli doğal afet olan depremin, tabanı yine aynı kökene bağlı olan deniz ve göl tabanlarında meydana getirdiği değişimler olarak tahmin ediliyor. Fakat yine de bu değişimlerin bazıları depremden tamamen bağımsız su altı heyelanları ve oluşan yarıklar şeklinde de ifade edilebiliyor. Bilimsel olarak elde önemli bir veri olsa bile bu olay başka durumlarla da alakalı olduğu için deprem araştırmalarında şuan için net bilgi veremiyor.
Depremden Önce Hayvanların Sergilediği Davranışlar
Depremden bir kaç saat ve bir kaç dakika öncesinde hayvanların beklenmedik davranışlar sergilediğini herkes duymuştur. Depremden Önce Hayvanların Sergilediği Davranışlar Özellikle köpekler ve kuşlar ve bazen de atlarda ki farklı davranışlar daha çok konuşulmaktadır. Bu konu üzerine hayvanların sezgilerinin kuvvetli olduğu bilinir ancak depremi tahmin etmeleri bilimsel olarak olası gözükmez. Depremin Göstergeleri Çünkü deprem yerin altından kökenlenen bir doğal afet olduğu için yerin üstündeki canlıların bunu sezmesi biyolojik olarak mümkün gözükmüyor. Ancak depremi oluşturan levha hareketlerinin yayacağı enerji ve koku bu konuda bilimsel veri ortaya koyabiliyor. Bu konuyu depremin meydana getirdiği atmosferik değişimler ile hayvanların bu değişimleri hissetmeleri verilerini birleştirerek incelemek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü bu canlılar yerin altını değil yerin altındaki hareketlerin atmosfere yaydığı etkileri hissediyor olabilir. Öyle ki hayvanların hissedebildiği bu atmosferik değişimleri teknolojiyi ilerletebilen insanoğlu neden araştıramıyor. Belki de bu konuya bilimsel yaklaşmak ve üzerine düşünmek gereklidir.
Hayvanların sezgisel olarak tahmin edebilecekleri teorisi de çok sağlam gözükmüyor. Depremin Göstergeleri Böyle bir sezginin hayvanların anatomisi incelendiğinde bile oturaklı bir temeli oluşturulamıyor. Örneğin sezgisinin güçlü olmasıyla bilinen atlar incelendiğinde bu sezginin neye dayanarak ortaya çıktığı bulunamıyor.
Her ne kadar hayvanların depremi önceden algılayabildikleri verisi bilimsel olmasa da ortaya dikkate değer veriler koyuyor. Sismoloji biliminde ve tıp biliminde ortaya çıkacak yeni gelişmeler ile ileride bu durum ortaya çok daha net veriler koyacaktır.
Deprem Anında Gökyüzünde Meydana Gelen Değişimler
Deprem anında gökyüzünde bazı değişimler gözlemlenmiştir. Bu değişimlerin başında gökyüzünde görülen ışık hüzmeleri, bulutların rengi ve dizilimi ve ufuktaki kızılımsı renk gelir. Bu verilerin depremle tam alakalı olma durumu net olarak açıklanamamıştır. Deprem Anında Gökyüzünde Meydana Gelen Değişimler Bu açıklamaların çoğunda deprem anında yerin altından boşluklar vasıtasıyla ortaya çıkan gazlar geçmektedir. Zaten en sağlam en bilimsel düşünce de budur. Ancak bu teori kesin olarak ispatlanmış değildir. Yine de dperem bilimi olarak bilimsel bir açıklama ortaya koyabiliyor.
Deprem yerin altındaki levhaların birbirine sürtmesiyle oluştuğu için bu muazzam hareketin ortaya çıkardığı enerji ve koku gayet olasıdır. Elinize 2 taş alıp sürtün hatta iki mermeri birbirine sürtün ortaya bir koku çıkacaktır. Hatta bazı taşlar sürtününce ateş kıvılcımı bile çıkarıyor. O zaman devasa büyüklükteki yer kabuğunun birbirine sürtmesi sonucu ortaya çıkan enerji ve koku da gayet olasıdır.
Depremin hemen öncesinde ve yaşandığı anda ortaya çıkan bu atmosferik değişimler hayvanların depremi hissetmesini en iyi açıklayan teoridir. Gökyüzünde oluşan değişimler bazı hayvanlardaki bazı gelişmiş olan duyu organlarına göre veri oluşturuyor. Depremin Göstergeleri Şöyle ki yerin altından gelen hassas bir kokuyu koku alma duyusu son derece gelişmiş olan köpeklerin hissetmesi gayet mantıklıdır. Ayrıca yerin altından çıkan gazların havaya karışıp gökyüzünün görüne nrenginde ve bulutların renginde değişim yapmasını en iyi anlayabilecek olan kuşların depremi sezdiğini düşünmek gayet olasıdır.
Deprem Sıcaklık İlişkisi
Depremden bir kaç gün önce hava sıcaklığındaki anormal artış bazıları tarafından farkedilmiş ve gündeme getirilmiştir. Deprem Sıcaklık İlişkisi Bilimsel olarak hiç bir açıklaması olmayan bu durum her seferinde aynı sonucu vermese de deprem ile sıcaklık arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Depremin Göstergeleri Çünkü normalinden farklı olarak hava sıcaklığı kısa vadede fazlaysa deprem oluşmuştur. Bu her seferinde böyle olmasa bile ispat edilememiş bir bağlantısı vardır. Deprem sözleri sayfamıza da bakınız.
Bu durum kendini şu şekilde belli ediyor. Diyelimki kış mevsiminde hava son derece soğuk geçiyor. Ama bir den bire hava normalinden daha fazla ısındı. İşte böyle bir durum yaşandığında deprem de olmuştur. Her seferinde aynı sonuç olmasa bile böyle bir oluşum inkar edilemiyor. Hiç bir bilimsel kanıt olmasa bile konuya 2 farklı şekilde yaklaşılabilir.
Sıcaklık Depremi Etkiler mi
Sıcaklık depremi etkiler mi diye sorulduğunda net olarak atmosfer yerin binlerce kilometre altını nasıl etkileyebilir cevabını alırız. Sıcaklık Depremi Etkiler mi Böyle bir cevap karşısında sıcaklığın depremi etkilediği teorisi artık sürdürülebilir olmayacaktır. Ancak bu etkileşime bir de tersinden bakalım.
Deprem Sıcaklığı Etkiler mi
Deprem sıcaklığı etkiler çünkü deprem yerin altında meydana gelen fakat çok büyük bir enerji ortaya çıkaran ve yerin üstünü etkileyen bir afettir. Deprem Sıcaklığı Etkiler mi Dolayısıyla yerin altından gelen bu enerjinin atmosferi etkileyip değiştirme olasılığı vardır. Ancak yerin altından gelen bu enerjiyi 2 ye ayırmak lazım. Birincisi deprem anında ortaya çıkan enerji ki bu yukarıda da nahsedildiği gibi deprem anında gökyüzünde bazı değişimler ortaya çıkarır. Diğeri ise deprem henüz gerçekleşmeden önce yerin altında meydana gelen değişimlerdir. Bu henüz büyük deprem ortaya çıkmadan küçük hazırlıklardır. İşte bu küçük hazırlıkların çıkardığı enerji atmosfere karışır ve hava sıcaklığını etkiler. Bu enerji tabiki de yer kabuğundaki çatlaklardan, faylardan hatta volkanlardan gelebilir.
Anlaşılan o ki deprem sıcaklık arasında bir ilişki var ise bu depremin sıcaklığı etkilemesi şeklinde olabilir. Henüz bilimsel olmasa bile bilimsel bir yol izlenecekse depremin yaydığı enerjinin atmosferde yaptığı etki araştırılabilir. Bu araştırmalar başka verileri de aydınlatacaktır. Böylece bilgi birikimi ile bütün veriler birlikte somut sonuçlar ortaya koyabilir.
Sonuç
Deprem her ne kadar tahmin edilemeyen bir doğal afet olmasa da bazı göstergeler depremin ilerleyen zamanlarda ve özellikle teknolojik gelişimle beraber tahmin edilebilir olacağını gösteriyor. Hem araştırılacak gözlemlenecek unsurların olması hem bu veriler şimdiden bile insanoğluna ışık tutuyor. Dolayısıyla deprem belki yıllar sonra önceden bilinen bir doğal afet olabilir. Depremin Göstergeleri Şimdilik önlenemeyen ve bilinemeyen olsa bile, şimdilik depreme karşı bilinçli olmak bizleri bu doğal afetten en iyi koruyan önlem olacaktır. Bu yüzden deprem gerçeğine her zaman hazırlıklı olmak zorundayız. Ve bu bilinçle yaşamak zorundayız. Unutmamak gerekir ki Türkiye bir deprem ülkesidir.