Türkiye’de Görülecek En İyi 10 Arkeolojik Alan
Türkiye’de görülecek en iyi 10 arkeolojik alan, Türkiye’de Unesco Dünya Kültür Listesinde nereler var, Türkiye’deki arkeolojik kazı alanları vb… gezi rehberimizi sizler içim hazırladık
Türkiye’de Görülecek En İyi 10 Arkeolojik Alan
Ülkemiz tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu sebeple arkeolojik açıdan oldukça zengindir. Tarih ve eski medeniyetleri merak ediyorsanız bu güzel yerleri görmenizi tavsiye ederiz. Hem ülkemizin bu güzel mekânlarını hem de tarihte yoluculuğunuza bu yazımızla beraber başlayabilirsiniz. Sizler için ülkemizin en iyi 10 arkeolojik yerini inceledik.
Göbeklitepe – Şanlıurfa
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan Göbeklitepe M.Ö. 10.000 yılında yapıldığı düşünülmekte ve dünyanın şu an için bilinen en eski tapınağı olarak kabul ediliyor. Yapıldığı dönemde insanoğlu avcılık düzeninden yerleşik hayata geçme aşamasındaydı. Bu kadar eski dönemde yaşamış insanların yapmış oldukları eserler arkeoloji dünyasında büyük öneme sahipler. Göbeklitepe dünyanın en eski tapınağı kabul edilmekte, heykeller ve kabartmalar mükemmel bir görüntüye sahiptir. 20 adet dairesel şekilde yerleştirilmiş taş bloklar ve bunların üzerinde örümcek, akrep ve yılan gibi tasvirler bulunmakta olup bu eşsiz yapı son 50 yılın en önemli keşiflerinden birisi olarak kabul ediliyor. Göbeklitepe Antik kenti arkeoloji meraklılarının görmekten keyif alacağı bir yer.
Sagalassos – Burdur
Günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanan bu antik kent dağlık bir alanın bitişiğinde yer almaktadır. Aşkların ve imparatorların şehri olarak anılan Sagalassos, Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer almaktadır. Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini yansıtıp Büyük İskender’in almakta zorlandığı önemli kentlerden biridir. Antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilen bu antik kent görülmesi gereken yerlerden biridir.
Troya – Çanakkale
Homeros tarafından yazılan İlyada Destanı’nda bu kent anlatılmaktadır. Uğruna 10 yıl savaşılmış olan bu kent 1863 yılından sonra yapılan kazılarda, günümüzden 5.000 yıl önce başlayan yerleşim tarihiyle 10 farklı kentin olduğu tespit edilmiştir. Modern arkeolojinin başlangıcı olan bu Troya, mitoloji ve arkeolojisiyle bölgede neden bin yıllardır savaşların olduğu sorusunun cevabını veriyor.
Pergamon – İzmir
Helenistik Dönemin en görkemli yerleşim merkezlerinden biri ve tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Pergamon, tapınakları, sokakları, sosyal ve ticari meydanları ile Helenistik Dönemin en muhteşem şehir merkezlerinden biri olmuştur. Korunaklı kale anlamına gelen Bergama, Pergamon isminin biraz değişerek günümüze gelmiş hâlidir. 1878 yılında başlayan Bergama kazıları sırasında Zeus Sunağı çıkarılmıştır. Fakat ana vatanından binlerce kilometre uzakta, Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenmektedir. 2014’te UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş ve Bizans ve Osmanlı’ya kadar varlığını sürdürmüştür.
Hattuşaş – Çorum
Çorum’a 80 kilometre ve Boğazkale ilçesine 4 kilometre mesafededir. Hititler ve Eti’lere başkentlik yapmıştır. 1986’da UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş ve turistlerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Antik kentin çevresini 8 kilometrelik bir duvar çevrelemekte ve 4 kapı bulunmaktadır. Antik kentten çıkarılan eserler Boğazkale ve Çorum müzelerinde ziyaretçilerine sunulmuştur. Çorum’a gezinizde mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Efes – İzmir
İzmir, Selçuk ilçesinde bulunan Efes M.Ö. 6.000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Dünyanın 7 harikasından Artemis Tapınağını da barındıran Efes ülkemizin en çok ziyaretçi alan antik kentlerindendir. Antik kentte en çok Artemis tapınağı, Celcus Kütüphanesi ve Meryem Ana evi ilgi görmektedir. İzmir gezisine çıktığınızda mutlaka görmeniz gereken bir yer. İzmir’e gelmişken İzmir gezilecek yerler makalemizi de okuyabilirsiniz.
Hasankeyf – Batman
Bu antik kentin kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Kentte bulunan kayalar yüzbinlerce yıllık akarsu aşındırması sonucu ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Osmanlıca ve dilimizde Hasankeyf, Süryanicede Hesna Kepha ve Arapça’da Hisn Kafya olarak geçmektedir. Kentte yaklaşık olarak 6.000’e yakın mağara bulunmaktadır. M.Ö. 8. yüzyıla dayanan kent arkeologlara göre bir sığınaktır. Hasankeyf’i ziyaretinizde beklentilerinizden daha fazlasını göreceğinizi umuyoruz.
Anavarza – Adana
Tarihte yenilmez şehir olarak tanınmıştır. Adana’nın kozan ilçesinde yer alıp Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve antik tiyatro, su yolları, kaya mezarları, stadyum, kilise, mozaikler, Kilikya Bölgesi’ndeki tek örnek olan 3 girişli zafer takı ve Ortaçağ kalesi yer alan Anavarza dünyanın en büyük antik kentleri arasında yer almaktadır. Adana gezinizde görmenizi öneririz.
Çatalhöyük – Konya
Konya ilinin Çumra ilçesinde yer alıp 1958’de keşfedilmiştir. İlk ev mimarisi, ilk manzara resmi ve ana tanrıça kültü gibi özgün buluntular ve inanç eserleri ile insanlık tarihine ışık tutmaktadır. Bu antik kentte ilk buluntular M.Ö. 7.400 yıllarına dayanmaktadır. 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine eklenmiş olan Çatalhöyük 9.400 yıllık tarihi ve mimarisi ile ilgi çekicidir. Duvara yapılmış resimleri ve ünlü anatanrıça heykelcikleri o döneme özgü kültürel ve sanatsal geleneklerin en güçlü olduğu yerdir. Ülkemizin önemli antik kentlerinden olan Çatalhöyük ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
Zeugma Antik Kenti ve Müzesi – Gaziantep
Gaziantep ilimizin Nizip ilçesine 10 km doğuda, tepeler üzerine kurulmuş bir kenttir. Zeugma geçit-köprü anlamına gelmektedir. Roma döneminde altın çağını yaşayan kent M.S. 256 yılında Sasani kralı I. Şapur tarafından ele geçirilerek yakıp yıkılmıştır. Bölgenin bir bölümünde yapılan kazılarda çıkarılan mozaikler Zeugma’nın bir mozaik kenti olduğunu göstermektedir. Gaziantep’e yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz
