Nazım Hikmet sözleri, Nazım Hikmet şiirleri, Nazım Hikmet kimdir, Nazım Hikmet en güzel sözleri, Nazım Hikmet aşk sözleri, Nazım Hikmet hayatı, Nazım Hikmet en güzel sözleri  gibi en güzel sözler için aliskanlik.com

Nazım Hikmet Hayatı

Nazım Hikmet kimdir? Beraber inceleyelim.

Nazım Hikmet Ran 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik’te dünyaya gelmiştir. Kendisi şair, romancı, oyun yazarı ve de anı yazarıdır. Babası Hikmet Bey birçok farklı memurlukta görev yapmış, annesi Celile Hanım ise ilk kadın ressamlardan biridir. Nazım Hikmet, ilk şiirini 11 yaşında iken yazmıştır. Ve ilk kez de bir şiiri 1918 yılında bir dergide yayımlanır. Bu şiirin konusu her ne kadar aşk olsa bile vatanın işgali ile başlayan sürelerde bu şiirlerinin konusu yurtseverliğe ve vatan hakkında şiir konularına dönüşür.

  Nazım Hikmet Ran, inandığı siyasi düşünceler sebebi ile defalarca hapis yatmış, cezalandırılmış hatta sürgün dahi edilmiştir. Yaşamının büyük bir bölümünü cezaevlerinde geçirmiştir. Yazdığı eserleri yüzünden Nazım Hikmet 11 ayrı davadan yargılanmış ve yaklaşık olarak 12 yıl da cezaevlerinde ömrünü geçirmiştir. Maalesef ki 1951 tarihinde vatandaşlıktan çıkarılmıştır ama ölümünden 46 yıl sonra da tekrardan çıkarılan ve gözden geçirilen kurul kararı ile bu işlem de geri alınmıştır.

Nazım Hikmet Ran’ın şiirleri birden fazla dile çevrilmiş ve birçok ülkede yayınlanmıştır. Hatta ders kitaplarına konu olan şiirleri vardır ve sayısız kere ödül almıştır. Geçen ömrünü hep eserler üretmekle ve barış için mücadele etmek ile geçirmiştir. 3 Haziran 1963 günü cezaevi sürecinde onu rahat bırakmayan hastalıklarının nüksetmesinin de etkisi ile Moskova’daki evinde vefat eder.

Nazım Hikmet Sözleri

Nazım Hikmet aşk sözleri sizlerle;

Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar.

Özlemin azı çoğu olmaz. Ağırdır işte!

Ve sana bugüne kadar söylemiş olduğum söz, henüz söylemediğim sözdür.

Arkadaşlık ağaca benzer… Kurudu mu bir daha yeşermez.

İnsan, denizin olmadığı yerde umut adını martı olmalı.

Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte.

Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.

Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun?

İçimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman.

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir!

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…

Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.

Nazım Hikmet Aşk Sözleri

Nazım Hikmet aşk sözleri sizlerle;

Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.

Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.

Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!

Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta.

Nazım Hikmet Şiirleri

Nazım Hikmet şiirleri sizlerle;

“Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?”

“Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye!.. .
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
ANLAYAMADILAR…”

“Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
Sen ülkemin yaz geceleri gibisin
Saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
Beni unutma
Ah! saklı gülüm
Sen hem zor hem güzelsin
Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
Sen memleketim kadar güzelsin
Ve güzel kal”

“Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi,
beni yaktırırsın,

“Ruhum
gözlerini yumuşacık yum
kucağımdaymışsın gibi bırak kendini
ninni,
uykunda unutma beni
ninni…
Gözlerini yumuşacık yum
yeşil ela gözlerini
ninni ruhum ninni

Nazım Hikmet Kimdir

Nazım Hikmet kimdir beraber inceleyelim.

Nazım Hikmet, özel hayatında oldukça mütevazi biridir ve yazdığı eserlerin güzelliği dile getirmekten de son derece kaçınır. Örneğin bir keresinde Yaşar Kemal’in yazdığı eserleri övdüğü ve öyle güzel yazı yazmak istediğini söylemesi üzerine Yaşar Kemal bu sözlerden alınmış ve kendisi ile alay ettiğini sanmıştır. Halbuki Nazım Hikmet, gerçekten diğer yazarları ve şairleri sıkıca takip etmiş ve bol bol da başarılarını takdir etmiştir.

Nazım Hikmet’in cezaevinde geçirdiği süre içerisinde daha adil yargılanma dileği ve de özgürlüğünü istemesi için açlık grevine girmesine karşın onu destekleyen şair arkadaşları da Nazım Hikmet için açlık grevine girmişlerdir.

Nazım Hikmet, hayatı boyunca çevresinden yardım istemeyen ya da çıkarları uğruna insanlar ile menfaat ilişkileri kurmayan biriydi. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın silah arkadaşlarından biri olan Ali Fuat Cebesoy, Nazım Hikmet’in öz dayısıdır. Ve hapiste geçirdiği süre boyunca ne ona yardım etmiştir ne de karşı taraf bir yardım isteğinde bulunmuştur.

Büyük şair Nazım Hikmet, vefat ettikten sonra Sovyet Yazarlar Birliği salonunda bir tören yapıldı ve bir sürü yerli ya da yabancı olan sanatçılar bu törene katıldı. Mezar taşı siyah bir granitten yapıldı ayrıca da herkesin gönlünde taht kuran rüzgara karşı yürüyen adam figürü de mezar taşı üzerine kazındı.