Yılmaz Güney Sözleri-Yılmaz Güney Şiirleri

Yılmaz Güney sözleri, Yılmaz Güney şiirleri, Yılmaz Güney kimdir, Yılmaz Güney en güzel sözleri, Yılmaz Güney aşk sözleri, Yılmaz Güney hayatı, Yılmaz Güney en güzel sözleri  gibi en güzel sözler için aliskanlik.com

Yılmaz Güney Hayatı

Yılmaz Güney kimdir? Beraber inceleyelim

 

Yılmaz Güney yani gerçek adıyla Yılmaz Pütün, 1 Nisan 1937 yılında Adana Yenice’de dünyaya gelmiştir. Çocukluk yılları Adana’da geçmiştir.  Üniversite okuma dileği ile İstanbul’a taşındığı sırada bile hikayeler yazmaktadır.

Senaryosunu yazdığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerde rol almıştır. Daha sonra bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı ileri sürülerek hakkında işlem başlatılmış ve bir buçuk yıl cezaevlerinde kalmıştır.

Bu cezaevi sürecinden sonra Yılmaz Güney macera filmlerine yönelmiştir. Çoğu filminin de konusu olan ezilen bir mazlumun isyan edip de başkaldırması tüm yaşamına egemen olan fikirler haline gelmiştir.  O dönemlerde rol aldığı Çirkin Kral isimli film kendisinin de hatırlanacağı bir isim haline geldi. Ayrıca Yılmaz Güney’in canlandırdığı çoğu karakter Anadolu’da büyük yankı uyandırdı ve birçok insan kendisi ile Yılmaz Güney’in rollerini özdeşleştirmeye başladı.

Daha sonra yönetmenlik yapmaya başlayan Yılmaz Güney At Avrat Silah filmi ile başlamış oldu. Hem rol aldığı hem de yönetmenliğini yaptığı filmlerinden çoğu ödüllere layık görülmüştür.

1981 yılında Isparta’da yarı açık cezaevinden izinli olarak ayrıldığı sırada yurt dışına kaçmıştır. Daha sonra yurda dönmesi için bulunulan çağrılara uymadığı gerekçesi ile 1983 yılında vatandaşlıktan çıkarılmıştır.

Yılmaz Güney Paris’te olduğu sıralarda mide kanseri sebebi ile 9 Eylül 1984 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

Yılmaz Güney Sözleri

Yılmaz Güney sözleri sizlerle;

Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.

En zor en imkânsız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.

Zulme dayalı tüm saltanatlar yıkılacaktır! Sen babanın oğluysan bende Allah’ın kuluyum.

Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü bazen bir serçe kadar güçsüzsem bir nedeni vardır.

İnsanları taş duvarlar demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.

Biz hep gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Dağlarımız ovalarımız ırmaklarımız bizi bekliyor. Bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmeyi tercih ederim.

Hayatın iyi uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.

Eğer bir toplumda devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum için için çürümeye başlar.

Baylar korkunuzu telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.

Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu.

İnsanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir. O ölürse hayatımızın da tadı biter.

Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler.

Daha önce acı çekmiş biriyle birlikte olun! Çünkü onlar mutluluğun değerini iyi bilirler.

Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır.

İdam sehpasında bir mahkûm yaşamayı ne kadar çok istiyorsa ben de seni o kadar çok seviyorum.

Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor.

Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular toparlanamadık.

Dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.

Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.

Bazıları çok fakir… Düşünsenize sadece paraları var.

Kızdığım zaman değil,sustuğum zaman bitmiştir.

Bir köpeğin dostluğu bir dostun köpekliğinden iyidir.

Kimin gerçeği olursan ol artık benim hayalim bile değilsin.

Yılmaz Güney Aşk Sözleri

Yılmaz Güney aşk sözleri sizlerle;

Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görülmez kolay varılmaz kolay anlaşılmaz.

Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.

Faşizm hangi ülkede olursa olsun sadece o ülkenin işçisine ve halkına değil tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır.

Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık kuşların yasını tuttuk.

Ülkemden ayrılışım özgür olmak yaşamak istediğimden ötürü değil özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katılabilmek içindir.

Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın uyandırın. Herkese söyleyin yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?

Sorunun esası şudur ya devrim yolunu seçeceğiz ya da bu düzenin baskılarına haksızlıklarına boğun eğerek şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş yok olmanın bir biçimidir.

On binlerce milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak farkında olmadıkları şeyleri göstermek onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.

Teller büyük evleri korurmuş köpeklerde büyük adamları.

İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.

Bir çayın şekersizine bir de insanın şerefsizine alışamadım gitti.

Benim acıya verecek bir şeyim kalmadı. Mutluluktan alacaklıyım.

Adam olmak bir grubu dahil olmak değil bir duruşa sahip olmaktır.

Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını lâkin aç idik yedik karanfil parasını.

Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.

Paranla şeref kazanma şerefinle para kazan ki paran bittiğinde şerefin de bitmesin.

Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin. Bu parmaklıklar bu demir kapılar bu hava inan.

Unutmak zaman ister demiştim yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.

Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken ben her gün Azrail’le dans ediyordum!

Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutup da hiç kadere rest çektin mi?

Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte kim vurdu ya gideceksin.

Gülümsüyorum! Çünkü biliyorum ki gülümsemek dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram düşmanlarıma karşı en asil darbedir.

Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.

Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.

Yılmaz Güney Kimdir

Yılmaz Güney kimdir beraber inceleyelim.

Yılmaz Güney’in yani Yılmaz Pütün’ün soy ismi merak edilmiş ve kendisine de anlamı birçok kez sorulmuştur. Pütün, kırılması oldukça zor olan sert bir meyve çekirdeği anlamına gelmektedir.

Yılmaz Güney, Çirkin Kral filmi sonrasında uyandırdığı yankıları hiç dindirmeden Yol, Sabır ve Umutsuzlar gibi filmleri ile devam etmiştir. Hatta bu filmleri ona Cannes ödülünü de kazandırmıştır.

Yılmaz Güney, Adana’da doğmuş ve de Adana’da büyümüştür. Bu şehirden ayrılması gerektiğinden sonra bile Adana sevgisini içinde hiç söndürmemiş ve birçok filmini de Adana içerisinde farklı yerlerde çekmeye gayret göstermiştir.

Yılmaz Güney, kabul edildiği gibi sinema sektörüne adını altın harflerle yazdırmış ve de çok başarılı olmuştur. Kendisini bu kadar başarılı olduğu sektör ile kaynaştıran ve desteklerini her zaman kendisine sunan Atıf Yılmaz’dır.

Yılmaz Güney filmlerinde her daim bir Anadolu çocuğunu oynamıştır. Hatta oynadığı çoğu yapımda da haksızlığa uğrayan, ötekileştirilen, ezilen ve fakirlik ile uğraşan ayrıca tüm bunları da kabul etmeden isyanda bulunan ve başkaldıran karakterleri canlandırmıştır.

Devrimcilere yardımcı olduğu ve de saklanmalarına olanak sağladığı gerekçesi ile 1972 yılında 2 yıl boyu hapse ve de sürgüne mahkûm edilmiştir.

Hem Yılmaz Güney’in son filmi olan hem de Fransa’da çekilen filmi Duvar ile bizzat kendisinin tanıklık ettiği olayları işlemiştir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu