Sabahattin Ali Sözleri-Sabahattin Ali Şiirleri

Sabahattin Ali sözleri, Sabahattin Ali şiirleri, Sabahattin Ali kimdir, Sabahattin Ali en güzel sözleri, Sabahattin Ali aşk sözleri, Sabahattin Ali hayatı, Sabahattin Ali en güzel sözleri  gibi en güzel sözler için aliskanlik.com

Sabahattin Ali Hayatı

Sabahattin Ali kimdir? Beraber inceleyelim

Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 tarihinde Eğridere’de dünyaya gelmiştir.  Annesi Hüsniye Hanım hem psikolojik rahatsızlıkları yani sürekli intihara kalkışması sebebi ile hem de küçük yaşta evlenmiş olması sebebi ile Sabahattin Ali’ye pek ilgi gösterememiştir. Bundan dolayı da hep içine kapanık bir çocuk olan Sabahattin Ali dışarıda akranları ile oyun oynamaktansa evinde kitapları ile vakit geçirmeyi tercih etmiştir.

Sabahattin Ali çok küçük yaşlardan itibaren şiirler ve hikayeler yazmıştır. Hatta okul arkadaşları ile beraber bir gazete çıkarmış ve kendi yazılarını da orda yayınlamıştır. Ayrıca günlük tutmaya da küçük yaşlarında başlamış ve bunu düzenli olarak sürdürmüştür.

Hayatı boyunca farklı şehirlerde eğitim görmüş ve hayatı başka yerlerde de devam etmiştir. Bir keresinde intihar girişiminde bulunduğu zaman okul müdürü tarafından kurtarılmış ve tekrar nakli sağlanmıştır.

Tam hayatını düzene soktuğuna inandığı zamanda Çağlayan ve Akbaba gibi dergilerde şiirleri ve hikayeleri yayınlanırken birdenbire annesinin rahatsızlıkları tekrardan nüksetmiştir. Daha sonra 1927 yılında öğretmen olduğu vakit ilk görev yeri Yozgat olmuştur.

Ölümü hakkında birbirinden farklı iddialar da bulunulmuş ve kesin olarak nasıl bir şekilde ölümünün gerçekleştiği maalesef ki bir kesinlik kazanmamıştır.

Sabahattin Ali Sözleri

Sabahattin Ali sözleri sizlerle;

“Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok.”

“Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.”

“Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek.”

“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız.”

“Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti”

“İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.”

“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.”

“Bu yaşlma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanı vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?”

“Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.”

“Yalnız bir şeye kızıyorum kardeşim: Bari bu hiçliği düşünemeyecek kadar aptal olsaydım. Kendimi bir şey zannedebilseydim. İnansaydım.”

“İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.”

“Anadolu’da işsizliğin doğurduğu yegane iş dedikodudur.”

“İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer… Ne olursa olsun…”

“Sensin, kalbim değil, böyle göğsüme vuran.”

“İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir.” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

Sabahattin Ali Aşk Sözleri

Sabahattin Ali aşk sözleri sizlerle;

“Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra, ne ifade ederler? Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

“Kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum. Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, “Bu öyle olmayabilirdi!” düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

“Birdenbire boğazına hafif bir gıcık geldiğini ve gözlerinden farkında olmadan yaşlar boşanmaya başladığını hissetti. Bu, öyle hummalı, hıçkırıklı, buhranlı bir ağlayış değildi. Bir yerde biriktiği anlaşılan gözyaşları, kendilerine dökülecek bir mecra bulmuşlar, gayet sakin, hatta biraz tatlı bir şekilde iki yanağından yastığa süzülüyorlardı.” (İçimizdeki Şeytan, 1940)

“Zannediyorsun ki, hepimiz birer makineyiz ve evvelden kurulduğumuz gibi işleriz. Bir yerde bir bozukluk oldu mu, derhal orayı söküp atmak lazım!.. En kuvvetli insanın bile bazan ne kadar zayıf anları, istediğinin tam aksini yapmaya mecbur olduğu dakikaları bulunduğunu nasıl inkar edebiliriz?” (İçimizdeki Şeytan, 1940)

“Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimiz bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur.” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

“Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz?” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

“Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim… Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi korkutmaktan her zaman çekinirdim.” (Kürk Mantolu Madonna, 1943)

Sabahattin Ali Kimdir

Sabahattin Ali kimdir beraber inceleyelim.

Sabahattin Ali’nin ismi aslında babası Salahattin Bey’in dostu olan Prens Sabahattin’in isminden esinlenmesi ile Sabahattin olmuştur.

Sabahattin Ali, aslında düzenli olarak yazdığı ve sanat ile ilgilendiği için neredeyse okuduğu yatılı okuldan ailesinin yanına geri gönderilecektir.

1932 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa hakkında onu kötüleyen bir şiir okuduğu gerekçe sunularak cezaevine girmiştir. Ünlü yazar bu konuyu kendi sözleri ile şöyle açıklamıştır; “Benim mesele, senin zannettiğin gibi fiyakalı bir zamanımda ağzımdan kaçırdığım sözlerin neticesi değildir. Aramın açıldığı bir iki namussuz başıma bu işi getirdi. Geçen sene Mayıs’ında falanca yerde Gazi’yi ima ve telmihen tahkiri tazammün eden bir şiiri falan yerde okudu, dediler. Adli safahat lehimde olduğu hâlde, müdde-i umumi yaranmak için mahkumiyetimi talep etti, hakim de korktuğu için mahkum etti. Temyiz, cezayı aleyhimde nakseti, cezama iki ay daha ilave edildi. Şimdi 14 aya mahkumum ve aşağı yukarı üç ayını yattım. 11 ayım kaldı demektir”.

Yazıkları dolayısıyla cezalandırılan ve hakkında suçlamalarda bulunulan Sabahattin Ali, sinop cezaevinde yatarken “Hapishane Şarkısı” adı verdiği şiiri yazmıştır. Bu şiir bizlerin çok yakından bildiği “Aldırma Gönül” şarkısının sözleridir.

Ölümü hakkında çok büyük şüpheler vardır. Sabahattin Ali yasal olarak yurt dışına çıkamamaktadır. Bulgaristan’a kaçabilmek için Ali Ertekin isimli kaçakçıyla anlaşmıştır yalnız kaçakçı yolda milli hislerini tahrik ettiği gerekçesiyle Sabahattin Ali’yi kitap okurken sopayla vurarak öldürmüştür. Cesedini bir çoban bulup jandarmaya haber vermiştir. O dönem yazılı medyada birçok farklı kesim hala yaşayıp yaşamadığı konusunda iddialarda bulunmuştur.

Rasuh Nuri İleri, Sabahattin Ali’nin sınırı geçerken bazı emniyet güçleri tarafından yakalandığını ve sorgu odasında işkence gördüğü esnasında vefat ettiğini ileri sürmüştür.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu